ZEKÂT VE SOSYAL YARDIMLAŞMA

İslâm’ın beş temel esasından biri olan Zekât, belirli bir malın bir kısmının Allah rızası için ihtiyaç sahibi kişilere verilmesi demektir.

ZEKÂT VE SOSYAL YARDIMLAŞMA
30 Nisan 2021 - 07:42
ZEKÂT VE SOSYAL YARDIMLAŞMA

İslâm’ın beş temel esasından biri olan Zekât, belirli bir malın bir kısmının Allah rızası için ihtiyaç sahibi kişilere verilmesi demektir. 

Yüce Allah, “Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin.” diye buyurmaktadır. Peygamberimiz (sav) ise, “İslâm beş esas üzerine kurulmuştur. Allah’tan başka ilah bulunmadığına, Muhammed’in (sav) Allah’ın Resûlü olduğuna şahadet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, haccetmek ve Ramazan orucunu tutmak” diye İslâm’ın esaslarını sıralamıştır.
Namaz ve oruç gibi bedenî ibadetler, Allah’ın ihsan ettiği hayat ve sıhhat gibi nimetlerin şükrü; zekât ve sadaka-i fıtır gibi mali ibadetler ise mal nimetinin şükrüdür.

Zekât, Kur’an ve hadislerde çok defa namazla birlikte zikredilmektedir. Bu durum zekâtın namaz ile arasındaki bağı göstermesi bakımından önemlidir. Nitekim Yüce Allah, dînî olgunluğa ulaşmanın ve âhirette müjdelenen mükâfata ulaşmanın namaz ve zekâtla olacağına işaret etmiş, Kur’an-ı Kerim’in, namazı kılan, zekâtı veren ve âhirete kesin olarak inanan müminlere müjde ve hidayet rehberi olduğunu haber vererek zekât ibadetinin önemini ortaya koymuştur.

Zekât, geçici olan dünya malını, kalıcı yapmanın en güzel yoludur. Kişinin dünyada elde ettiği malların tamamı, ya harcanıp yok olacak veya mirasçılarına kalacaktır. Yalnız, Allah yolunda harcadıkları zayi olmayacak, bu dünyada kalmayıp ebedî olacaktır. 

Zekât kişinin, bencillik, cimrilik gibi kötü huylardan arınmasına vesile olur. Cimrilik, kişinin sahip olduklarından yalnız kendisi yararlanıp başkalarını faydalandırmama duygusudur. Bu duygunun esiri olan kişi, yalnız kendini düşünür. Cimrilikle hırsın birleşmesi ise büyük bir felakettir. 

Zekât, toplumsal arınmaya, sosyal bünyenin sağlıklı bir şekilde gelişmesine de hizmet eder. Toplum varlığının sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için, toplumsal barışın sağlanması, toplumu oluşturan bireyler arasında gerilime yol açabilecek etkenlerin giderilmesi gerekir. Bir toplumda zengin ve fakirlerin bulunması doğal olmakla birlikte, bunların birbirlerinin haklarını gözetmemesi ve bu durumun toplumda gerilim ve gerginlik sebebi olması doğal kabul edilemez. Bunun için, zengin ile fakir arasındaki ekonomik düzey farkının uçuruma dönüşmemesi, ayrıca gerilimin alınarak, kutuplaşma ve düşmanlık oluşmasının engellenmesi gerekir. Bu noktada zekâtın son derece etkili olacağı açıktır.

Ancak ihtiyaçlar içinde kıvranan fakirin, ekonomik düzeyi yüksek kişileri, kendi dert ve sıkıntılarıyla ilgilenmeden refah içinde, zevk ve eğlenceyle hayatlarını geçirdiklerini görmesi, onları kıskanmasına yol açabilir. Bunun daha ileri boyutları ise kin ve düşmanlığa kadar uzanabilir. 

Zekât, serveti sadece zenginlerin ellerindeki bir güç olmaktan çıkarıp fakir ve muhtaçların da istifadesine sunmakta; zengin ile fakir arasında bir köprü oluşturmaktadır. Böyle olunca da İslâm’daki sosyal dayanışmada önemli bir rol üstlenmektedir. İhtiyaç sahipleri, fakirler, miskinler, borçlular, yolda kalmışlar, zekât vasıtasıyla gözetilmekte, adeta onlara sosyal güvenlik sağlanmaktadır. Bu ise, toplumun fakir kesimini kıskançlık ve kinden korumakta, sermaye düşmanlığını ortadan kaldırmaktadır. 

Zekâtın sermaye düşmanlığını ortadan kaldıracağına, cimrilik, kıskançlık, kin gibi hastalıkların çözümü olduğuna işaret etmektedir. Bu bakımdan namazın bireysel ahlâkı, zekâtın ise toplumsal ahlâkı gerçekleştirmeye yönelik olduğu söylenebilir.

Kısaca ifade etmek gerekirse, zekât ibadeti, İslâm’ın temel şartlarından biridir. Kur’an ve sünnette bu ibadete özel bir önem atfedilmiş ve namazla birlikte sıklıkla gündeme getirilmiştir. Zekât ahlâki ve sosyal yönü de ön plana çıkan bir ibadettir. Toplum bireyleri arasında ekonomik farklılıkların uçuruma dönüşmesini önleyen bir yapıya sahiptir. İnsanın bencillik, cimrilik, aşırı mal hırsı gibi olumsuz yanlarını törpüler.

Allah’ın bize verdiği nimetleri ihtiyaç sahipleriyle paylaşabilmemiz dileğiyle...

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum